mevkuf

mevkuf
а
1.
1) заде́ржанный; аресто́ванный
2) Д зави́сящий, зави́симый (от кого-чего-л.)

ona mevkuftur — э́то зави́сит от него́

2.
ареста́нт

mevkuf kalmak или mevkuf olmak — быть заде́ржанным (аресто́ванным)


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Смотреть что такое "mevkuf" в других словарях:

  • mevkuf — sf., esk., Ar. mevḳūf 1) Vakfedilmiş 2) huk. Tutuklu ... şirketin başlıca müdürleri orada mevkuf. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mevkûf — (A.) [ فﻮﻗﻮﻡ ] vakfedilmiş …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MEVKUF — Durdurulan. Vakfedilen. Dâimi bir halde bırakılan. * Tevkif edilen. Tutulup hapsedilen. * Ait, bağlı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • mevkuf — vakfedilen şey …   Hukuk Sözlüğü

  • MEVKUFEN — Mevkuf olarak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MEVKUFÎN — (Mevkuf. C.) Tevkif edilmiş kimseler. Tutuklular. Mevkuflar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tutuklu — is., huk. Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf Girip çıkan resmîler, siviller, elleri bağlı ya da çözük tutuklular... Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baglıg — merbut, makid, mutâlik, mesdud, mevkuf, mekful …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ARÂZİ-İ EMİRİYYE — Huk: Beytülmâle mahsus olup devlet tarafından şahıslara dağıtılan yerler. (Tarla, çayır, koru ve emsali gibi ARÂZİ İ EMİRİYYE İ MEVKUF Huk: Sadece hazine menfaatleri veya tasarruf hakları veyahut ikisi de bir hayır cemiyetine ayırılan miri arazi… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUKAYYED — Kayıtlı. Serbest olmayan. Sınırlı. Bağlı. * Deftere geçmiş, kaydedilmiş olan. Bağlanmış. El veya ayağında zincir, kelepçe bulunan. Mevkuf olan. * Bir işe ehemmiyet veren. İşine önem verip bakan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • REHİN — (Rehn Rehine) Bir şeyin yerine teminat olarak tutulmuş olan şey, rehin edilmiş. * Mevkuf ve mahpus kılmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»